Dünya’da Bitcoin’e olan ilginin yükselerek artması bitcoin türevlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
*Altcoin (Alt + Coin): “Alt” İngilizce’de Altervative kelimesinin kısaltması olarak kullanılarak “Altcoin” kavramı üretilmiş ve “alternatif coin” anlamında kullanılmaktadır. Bu bağlamda Altcoin, Bitcoin’in ardından ortaya çıkan ve Bitcoin haricindeki Blockchain teknolojisini kullanan diğer tüm digital para birimlerine verilen genel isimdir. Örneğin daha önceki bir paragrafta adı geçen ve American Express tarafindan kullanılmaya başlanan “Ripple” bir Altcoin türüdür. Günümüze 200’den fazla Altcoin türü bulunmakta ve bu Altcoin’ler’ Bitcoin exchange (alım-satım) sitelerinde yoğun olarak ilgi görmektedirler. Farklı exchange (alım-satım) sitelerinde her türden Altcoin’i bulunmayabilir. Bu durum farklı Altcoin’lerin farklı değere, özelliklere, market hacmine ve arz-talep dengesine sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bitcoin’in yanında diğer Altcoin’lere kesinlikle yatırım yapılması gerekirken, hangi Altcoin veya Altcoin’lere yatırım yapılacağı kararında bu değişkenleri göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.
Bununla birlikte bazı Altcoin’ler, Bitcoin’in sunamadığı bazı yenilik ve avantajlar sunarak dijital piyasadaki popülerliklerini artırmaya ve Bitcoin ile rekabet etmeye çalışmaktadırlar. Örneğin bir Altcoin olan Ripple’ın transferi için gereken süre Bitcoin’inkinden çok daha kısadır. Darkcoin ise kullanıcıların tamamen anonim işlemler yapabilmesini sağlamaya çalışmaktadır.
Bir Altcoin olan Ethereum ciddi bir ivme kazanarak dikkatleri üzerine çekti. JP Morgan ve Credit Suisse gibi dev bankaların yanı sıra Microsoft ve Samsung gibi teknoloji lideri firmaların aktardığı kaynaklar da Ethereum’un başarısını güçlendiriyor.
Ethereum Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Yaratıcısı Kimdir?
Ethereum, 2013 yılında Bitcoin Dergisi’nde programcı olarak çalışan Vitalik Buterin tarafından yaratılmıştır. Buterin, Bitcoin’in aplikasyon sürümünün oluşturulabilmesi için programlama dilinin olmaması sebebiyle daha genel bir programlama dili olan yeni bir platform geliştirmeyi önerdi.
Ortakları ve Yatırımcıları Kimdir?
2014 yılında Ethereum ekibi Vitalik Buterin, Mihai Alisie, Anthony Di Iorio ve Charles Hoskinson olarak kuruldu. Resmi olarak İsviçre’de kurulan Ethereum Switzerland GmbH üzerinden çalışmalar başladı. 2014 yılında halka açılarak (Crowdsale) gereken yatırım toplandı.
Nasıl Çalışır ve Bitcoin ile Arasındaki Farklar Nelerdir?
Ethereum’u kullanırken uygulamanın, verilerini depolaması ve kontrol etmesi için tek bir varlık gerekmez. Bunu başarmak için Ethereum, Bitcoin’in protokolünü ve blockchain tasarımını ödünç alır fakat paranın haricindeki uygulamaları desteklemek için değiştirir.Ethereum, Bitcoin’in tasarımını değiştirmeyi hedefliyor ancak bunu geliştiricilerin, ek adımlara, yeni sahiplik kurallarına, alternatif işlem formatlarına veya durum aktarmak için farklı yollara sahip uygulama ve anlaşmalar oluşturabilmesi için yapıyor.Ethereum’un “Turing-complete” (Evrensel Turing Makinesinin çalıştırdığı bütün programları çalıştırabilen) proglamlama dilinin hedefi geliştiricilerin, blockchain işlemlerinin belirli çıktıları kontrol edip otomatikleştirebileceği daha fazla program yazmalarını sağlamaktır.
Ethereum Blockchain
Ethereum blockchainin yapısı, tüm işlem tarihinin ortak bir kaydı olması nedeniyle, Bitcoin’in yapısına çok benzer. Ağdaki her düğüm, bu geçmişin bir kopyasını depolar.Ethereum ile arasındaki büyük fark, düğümlerinin tüm ether işlemlerine ek olarak, akıllı sözleşmelerin en son durumunu da depolamasıdır. (Bu tarif edilenden daha karmaşıktır, ancak aşağıdaki metin durumu biraz daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır.)Her Ethereum uygulaması için ağ, tüm bu uygulamaların, kullanıcının bakiyesi, akıllı sözleşme kodunun tümü ve nerede depolandığı gibi tüm mevcut bilgilerinin “durumunu” takip etmelidir.Bitcoin, kimin ne kadar Bitcoini olduğunu izlemek için kullanılmayan işlem çıktılarını kullanır.Daha karmaşık görünse de, fikir oldukça basittir. Ne zaman bir Bitcoin işlemi yapılsa ağ, toplam parayı sanki kağıt paraymış gibi bozar ve veriyi fiziksel para ya da değişime benzer şekilde davranmasını sağlayacak şekilde Bitcoini geri çıkarır.Gelecekteki işlemleri yapmak için Bitcoin ağının, ‘harcanan’ veya ‘harcanmayan’ olarak sınıflandırılan tüm değişim parçalarını toplaması gerekir.Ethereum ise hesapları kullanır.Banka hesabı fonları gibi, ether tokenları bir cüzdan içinde görünür ve başka bir hesaba taşınabilir. Fonlar her zaman bir yerdedir, ancak devamlı bir ilişki olarak adlandırabileceğiniz kısımları yoktur.
Ethereum Sanal Makinesi Nedir?
Ethereum ile bir program her kullanıldığında binlerce bilgisayar ağı bu programı işler.Akıllı sözleşmeye özgü programlama dilleri ile yazılmış sözleşmeler, ‘Ethereum sanal makinesi’ (EVM) olarak adlandırılan bir özelliğin okuyup yürütebileceği bir ‘bytecode’ içine toplanır.Tüm düğümler bu sözleşmeyi kendi EVM’lerini kullanarak yürütürler.Ağdaki her düğümün, mevcut “durumu” izlemesine ek olarak, işlemin ve akıllı sözleşme geçmişinin bir kopyasını bulundurduğunu unutmayın. Bir kullanıcı bir eylem gerçekleştirdiğinde ağdaki tüm düğümlerin bu değişikliğin gerçekleştiğini kabul etmesi gerekir.Buradaki amaç, durumlar arası geçişin sorumluluğunu, PayPal veya bankalar gibi otoriteler yerine madenci ve düğümler ağının üstlenmesidir. Bitcoin madencileri, Bitcoin sahipliğinin bir kişiden diğerine geçmesini doğrulamaktadır. EVM, geliştiricinin başlangıçta programladığı kural ile bir sözleşme yürütür.EVM’deki gerçek hesaplama, yığın tabanlı bir bytecode dili (bir makinenin okuyabileceği birler ve sıfırlar) aracılığıyla gerçekleştirilir; ancak geliştiriciler, insanlar tarafından okunması daha kolay olan Solidity ve Serpent gibi üst düzey dillerde akıllı sözleşmeler yazabilirler.Madenciler, kimsenin parasını bir kereden fazla harcamamasını sağlamak ve ödenmeyen akıllı sözleşmeleri reddetmek gibi kısımları yönetirler.Birkaç bin kadar Ethereum düğümü mevcuttur ve her düğüm aynı kodu derlemekte ve yürütmektedir.Fakat, bunun normal bir hesaplamadan daha pahalı olup olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Evet öyle. Bu nedenle ağ yalnızca belirli durumlar için kullanılabilir.
Ripple Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Yaratıcısı Kimdir?
Ryan Fugger, Vancouver’da bir yerel döviz bürosunda çalıştıktan sonra 2004 yılında Ripple’ı tasarladı. Amacı, merkezi olmayan ve bireylerin ve toplulukların etkili bir biçimde kendi paralarını yaratmalarını sağlayabilen bir para sistemi oluşturmaktı. Fugger daha sonra bu sistemin ilk versiyonu RipplePay.com’u kurdu. Aynı zamanda Mayıs 2011’de Jed McCaleb, işlemlerin, Bitcoin tarafından kullanılan madencilik süreci yerine ağ üyeleri arasında oy birliği sağlanmasıyla doğrulanan bir dijital para sistemi geliştirmeye başladı. Ağustos 2012’de Jed McCaleb Chris Larsen’i işe aldı ve ikisi Ryan Fugger’a dijital para birimi fikriyle yaklaştılar. McCaleb ve Ripple topluluğunun uzun süreli üyeleri ile görüşmelerin ardından Fugger, koltuğunu devretti. Eylül 2012’de Chris Larsen ve Jed McCaleb OpenCoin şirketini kurdu.OpenCoin, Ripple protokolün (RTXP) ve Ripple ödeme ve takas ağının geliştirilmesine başladı. OpenCoin, 11 Nisan 2013 tarihinde, birkaç risk sermayesi şirketinden melek yatırım fonu aldıklarını açıkladı. Aynı ayda OpenCoin, sanal para birimlerini popüler hale getirmek ve onları ortalama kullanıcılar için kolaylaştırmak için SimpleHoney’yi satın aldı. OpenCoin, 14 Mayıs 2013’te ikinci bir melek yatırım fonu aldıklarını duyurdu. Temmuz 2013’te Jed McCaleb Ripple ile yollarını ayırdı.26 Eylül 2013’te OpenCoin adını Ripple Labs, Inc. olarak değiştirdi. CTO’ları Stefan Thomas, Ripple ödeme ağının arkasındaki eşler arası düğümün kaynak kodunun resmi olarak açık kaynak olduğunu açıkladı. Ripple’in parçaları, özellikle de JavaScript tabanlı bir web istemcisi, aylar önce açık kaynaklıydı, ancak eşler arası “tam düğüm” Rippled’in yayınlanması, topluluğun şimdi Ripple ağını korumak için gerekli araçlara sahip olduğu anlamına geliyordu.5 Mayıs 2015’te Ripple, ABD Hazinesi Mali Suçları Ağı (FinCEN) tarafından FinCEN’e kayıt olmaksızın bir para hizmetleri işletmesi olarak hareket edilmesi ve Banka Gizlilik Yasasının kasıtlı ihlalinden dolayı 700.000 ABD Doları (2017’de 722.701$) sivil para cezası aldı.”6 Ekim 2015’te şirket, Ripple Labs’ten Ripple olarak yeniden markalaştırıldı.13 Haziran 2016’da, New York Eyaleti Mali Hizmetler Departmanı’ndan sanal para birimi lisansı alan Ripple, BitLicense’ı olan dördüncü şirket haline geldi.Eylül 2016’da Ripple, fonlama ile 55 milyon$ topladığını açıkladı. Accenture Ventures, SCB Digital Ventures, Siam Commercial Bank’in girişim kolu ve Santander Innoventures, Series B fonlamasına katılan yatırımcılardan sadece birkaçı.23 Eylül 2016’da Ripple, GPSG’yi veya Global Payments Steering Group’u oluşturmak için bir ilke imza atarak bir dizi banka ile bir anlaşma yaptıklarını duyurdu. Bu yeni girişimin kuruluşunda yer alan bankalar, Bank of America/Merrill Lynch, Santander, UniCredit, Standard Chartered, Westpac Banking Corporation ve Royal Bank of Canada gibi bankalardır.Nisan 2017’de Ripple, 60 milyar dolarlık İspanyol bankacılık devi BBVA da dahil olmak üzere milyar dolarlık bankaların, hız, ölçeklenebilirlik ve global işlemlerin maliyetini çözmek için Ripple ağına katıldığını açıkladı.R3, Eylül 2017’de, Ripple’ın, beş milyar XRP’yi 0.085$ fiyatıyla satmayı kabul ettiği bir opsiyon sözleşmesi yaptığı için Ripple’ı dava etti. Ripple, R3’ün bir dizi sözleşmeye dayalı vaatleri yerine getirmediğini ve kripto para biriminin 30 kattan fazla artmasıyla sadece çıkarcı bir şekilde hareket ettiğini iddia ederek geri dava açtı. Delaware yargıcı Ripple lehine karar verdi, ancak dava California ve New York’ta devam edecek.Kasım 2017’de American Express (AMEX) ve Ripple, Blockchain tabanlı bir ödeme altyapısı oluşturmak için ortaklık kurdu. Duyuruya göre, platform zaten kullanılıyor. Bu özel uygulama, ABD’li kurumsal müşteriler ile Santander UK ile bankacılık yapan İngiltere’de bulunan müşteriler arasındaki İşletmeler Arası (B2B) ödemeler içindir. Bu hizmet, müşteriler arasında gerçek zamanlı izlenebilir ödemeler sağlayacaktır.11 Ocak 2018’de Ripple, MoneyGram’ın Ripple’in XRP altcoinin ödeme sistemine entegre edeceğini doğruladı.
Ripple Nedir?
İlk olarak 2012 yılında Ripplepay’in bir sonraki iterasyonu olarak piyasaya sürülen Ripple, bir gerçek zamanlı brüt hesap kapatma sistemi (RTGS), döviz takası ve havale ağıdır. Ripple, işlem kayıtlarını sürekli olarak karşılaştıran, bağımsız olarak doğrulayan sunucular ağı tarafından yönetilen ortak bir defter kullanarak, Bitcoin tarafından kullanılan yoğun enerji ve bilgisayar ile yoğun iş kanıtı sağlanmasına bel bağlamıyor. Ripple, bütünlüğü sağlamak için doğrulayan sunucular arasında oybirliği sürecinden yararlanan, paylaşılan ortak veritabanına dayanır. Doğrulayan sunucular, bireylerden bankalara, herkese ait olabilir.Ripple protokolü (XRP olarak temsil edilen token), iki taraf arasında anında ve doğrudan para transferini sağlamak için hazırlanmıştır. İtibari para biriminden altın bedeline, hatta havayolu millerine kadar her tür para birimi değiştirilebilir. Bu değişimler yoluyla, geleneksel bankacılık ve hatta kripto para işlemlerinin ücretlerini ve bekleme sürelerini engelleyebileceklerini iddia ediyorlar.
Nasıl Çalışır ve Bitcoin ile Arasındaki Farklar Nelerdir?
İnsanları Ripple’in blokchain tabanlı bir teknoloji olduğunu varsaymaya yönlendiren doğrulama sunucular ve oybirliği mekanizmasıdır. Oybirliği odaklı olduğu halde, Ripple bir blokchain değildir. Ripple, veriyi, oybirliğini sağlamak için doğrulama sunucularında karşılaştırılan tek bir değere özetlemek üzere bir HashTree kullanır.Bankalar Ripple’den hoşlanıyor gibi görünüyor ve katılan ödeme sağlayıcıları giderek daha da artıyor. Kuruluşlar için oluşturulmuştur, kişiler arası kullanılabilse de, bu onun ana odak noktası değildir. Ripple platformunun temel amacı, birçok paranın dünya etrafında mümkün olan en hızlı şekilde taşınmasıdır.Şu ana kadar, Ripple, 35 milyonun üzerinde sorunsuz gerçekleştirdiği işlem ile piyasaya sürülmesinden beri durağan ilerliyor. Saniyede 1.500 işlemle (tps) baş edebiliyor ve saniyede 50.000 işlemin Visa düzeylerine ölçeklenebileceği şekilde güncellendi. Karşılaştırma yaparsak, Bitcoin saniye 3-6 işlem gerçekleştiriken (ölçekleme katmanları hariç) Ethereum 15 işlem gerçekleştirir.Ripple’in tokeni XRP, Bitcoin, Ethereum, Litecoin ve diğer birçok kripto para birimleri gibi madencilikle çıkarılamaz. Bunun yerine, bir şirketin şirket haline geldiğinde hisse senedi çıkarma şekline benzer şekilde, kuruluşundan bu yana çıkarıldı: Bir rakam seçti (100 milyar) ve bu rakan kadar XRP coini yayınladı.
XRP Nedir ve Ne için Kulanılır?
Bir teknoloji olarak, Ripple platformunun etkinliği için yaptıkları iddiaları doğrulayan gerçek değeri ve geçmişi olabilir. Bununla birlikte, XRP tokeninin önemsiz kullanım durumlarına sahip gibi görünüyor. Aslında Ripple bunu, kripto para birimlerine duyulan ilginin artmasının 2016 yılında başlamasına kadar, en azından bunu aşamalı olarak bitirmeyi planlıyordu. Bununla birlikte, CNBC’nin bugün belirttiği gibi, Ripple 6.57 dolara çıkarsa, piyasa değeri Bitcoin’inkinden büyük olacak.Ripple şirketi tarafından yayınlanan 100 milyar XRP tokeni var. Şimdilik, şirket bu miktarın toplam XRP sayısı olduğuna dair söz veriyor (ancak, teknik olarak gelecekte daha fazla token yayınlamasını engelleyecek hiçbir şey yok). Ripple’in topla ve dağıt tasarımı XRP’yi, sık uçan yolcu milleri gibi herhangi bir dijital varlık veya para birimi ile karşılanabilir bir araç olarak konumlandırıyor. Ripple, bir ödemeyi 3.5 saniye içinde XRP aracılığıyla kapatabilir ve kullanılabilir ve harcanabilir hale getirir. XRP’nin kullanımı tamamen Ripple ağından bağımsızdır; Yani, birçok küçük yatırımcının bu tokeni satın alırken kaçırabilecekleri gibi bankalar; dolar, avro, vb. transferi için aslında XRP’ye ihtiyaç duymuyor.
Ripple’in Değer Önerisi Nedir?
Burada değer, Ripple ağının kendisi ve varlıkları hızlı bir şekilde dünyaya çapında taşıma yeteneğidir.Bankalar farklı yabancı para birimleri arasında parayı değiştirmek için Ripple yazılımını kullanabiliyorlar. Şu anda, bu genel olarak elverişsiz bir sistem olan ve çalıştıkları her ülkede ayrı hesaplara sahip olan SWIFT kullanılarak gerçekleştiriliyor. Ripple, American Express dahil olmak üzere 100’den fazla bankaya (SWIFT’in 11,000 finansal kuruluşuna nazaran) ile anlaşma yaptığını açıkladı
Dash Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Nedir ve Yaratıcısı Kimdir?
Dash (eski adıyla Darkcoin ve XCoin) açık kaynaklı bir eşler arası kripto para birimidir. Bitcoin’in özelliklerinin yanı sıra, şu anda anlık işlemler (InstantSend), özel işlemler (PrivateSend) sunmakta ve Dash ağının, bireyleri ve işletmeleri ağa değer katan işleri yapmaları sonucunda ödüllendirmesini sağlayan kendi kendini yöneten ve kendi kendini finanse eden bir modeli işletmektedir. Dash’in merkezi olmayan yönetim ve bütçeleme sistemi, onu merkezi olmayan bir özerk kuruluş (DAO) yapmaktadır.Dash ilk olarak 18 Ocak 2014’te XCoin (XCO) olarak piyasaya sürüldü. 28 Ocak’ta adı “Darkcoin” olarak değiştirildi. 25 Mart 2015’te Darkcoin “Dash” olarak yeniden markalandırıldı. Dash, “Digital Cash” kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur.Lansmanın ilk iki gününde toplam 1.9 milyon koin çıkarıldı ve bu miktar toplam arzın yaklaşık %10’unu oluşturuyordu. Dash’in yaratıcısı ve kurucusu Evan Duffield bunun, Litecoin Dash’ı yaratmak için çatallandığında oluşan ve “zorluk seviyesini yanlış bir şekilde değiştiren ve sübvansiyonu hesaplamak için bozuk bir değer kullanan” bir hatanın sonucunda olduğunu söyledi. Sorun çözüldükten sonra, Evan koini yeniden piyasaya sürmeyi teklif etti, ancak topluluk ezici çoğunlukla bunu onaylamadı. İlk dağılımını genişletmek için koinleri “havadan dağıtmayı” önerdi ancak topluluk bu öneriyi de reddetti. Bu nedenle başlangıçtaki dağıtımdan vazgeçildi ve projenin geliştirilmesi devam etti. Madencilikle çıkarılan koinlerin büyük bir kısmı birkaç ay içerisinde kripto para borsalarında çok düşük fiyatlarda dağıtıldı.Para biriminin geliştirilmesinden sorumlu Dash Core Team, o zamandan beri 30 tam gün çalışanı, 20 part-time çalışanı ve onlarca ücretsiz gönüllü çalışanıyla genişlemiştir. Tüm Core Team çalışanlarına Dash’ın bütçesinden ödeme yapılır ve bu nedenle çıkar çatışmalarına yol açabilecek bağışlara veya sponsorluklara bağlı kalmazlar.
PrivateSend Nedir?
PrivateSend işlemi için izin verilen azami miktar 1000 DASH’dir.Haziran 2016’da DarkSend, PrivateSend olarak yeniden markalaştırıldı.Mevcut uygulamasında, birden çok kullanıcıdan gelen özdeş girdileri birden fazla çıktıya sahip tek bir işlem ile birleştirerek işlemlere gizlilik kazandırır. Özdeş girdilerden dolayı, işlemler doğrudan izlenemez ve fon akışını şaşırtır. PrivateSend, aynı birimdeki koinleri diğer cüzdanlarla karıştırarak tüm paraların aynı değere sahip olmasını sağlayarak, Dash’ı “misli” hale getirir.
Nasıl Çalışır ve Bitcoin ile Arasındaki Farklar Nelerdir?
Bitcoin’in ağdaki tüm işlerin madenciler tarafından gerçekleştirildiği tek katmanlı ağdan farklı olarak, Dash iki katmanlı bir ağ kullanır. Yeni bloklar oluşturmak gibi belirli ağ işlevleri, madenciler tarafından gerçekleştirilir. Dash ağının ikinci kademesi PrivateSend, InstantSend ve yönetim işlevlerini yerine getiren “masternode”lardan oluşur.Masternodlar, sybil saldırılarını önlemek için teminat olarak 1000 DASH gerektirir. Bu teminat her an harcanabilir, ancak bunu yaptığınızda ilgili masternode ağdan kaldırılır. Masternodelar hayati ağ işlevleri sağladığı için, blok ödüller madenciler ve masternodelar arasında bölünür ve her grup blok ödülünün %45’ini kazanır. Her bloğun geri kalan %10’u ile “bütçe” ya da “hazine” sistemi ödüllendirilir.
InstantSend Nedir?
InstantSend, neredeyse anlık işlemleri sağlayan bir hizmettir. Bu sistem sayesinde, girdiler belirli işlemlere kilitlenebilir ve masternode ağının oybirliğiyle doğrulanabilir. Çakışan işlemler ve bloklar reddedilir. Bir oybirliğine ulaşılamazsa, işlemin geçerliliği standart blok onaylama yoluyla gerçekleşir. InstantSend, Bitcoin gibi diğer kripto paralarda mevcut olan doğrulama sürelerinin uzunluğu sorunu çözer.Haziran 2016’da, InstantX, InstantSend olarak yeniden markalandırılmıştır.
CARDANO Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Cardano, Ada isimli kripto para birimini işleten bir teknoloji platformudur. Blokchain geliştirme şirketi Input Output Hong Kong (IOHK) tarafından oluşturulan ve BitShares ve Ethereum’un eski kurucularından olan Charles Hoskinson liderliğindeki platform, mali uygulamalar, akıllı sözleşmeler ve merkezi olmayan uygulamaları çalıştırma kapasitesine sahip olacaktır. Cardano ismi, İtalyan matematikçi, doktor ve astrolog olan Gerolamo Cardano’dan gelir ve para birimi Ada’nın ismi İngiliz matematikçisi Ada Lovelace’den alınmıştır. Daedalus, Ada’yı barındıran resmi kripto para cüzdanıdır.Cardano’yu oluşturmak için üç organizasyon birlikte çalışıyor. 1 – Cardano Foundation’ın merkezi İsviçre. Bu bağımsız standartlar kurumu, Cardano kullanıcılarını desteklemek ve ticari ve düzenleyici konularda yetkili makamlarla birlikte çalışmak üzere tasarlanmıştır. 2 – IOHK, kripto para geliştirme ve araştırmada bir liderdir ve platform geliştirme için 2020 yılına kadar sözleşmeye sahiptir. 3 ve Son olarak, Emurgo girişimcilere yatırım yapar ve mevcut Cardano blockchain üzerilen kurulan ticari girişimlere yardımcı olur.
Cardano, Kripto Para Birimi ve Teknolojik Platformu Nasıl Çalışır?
Cardano’nun kirpto para birimi Ada’ya ek olarak, bir de teknolojik bir platformu var. Tamamlandığında, bireylerin, hükümetlerin ve dünya çapındaki diğer kuruluşların günlük olarak kullanacağı finansal uygulamaları çalıştırabilir düzeyde olucak. Ekip, platformu bir dizi katmanda kuruyor; bu, gelecekteki yükseltmeler ve daha basit onarımlar için esneklik sağlıyor. Proje, Ada’yı çalıştırmak için kullanılacak yerleştirme katmanı ile başlıyor. Bundan sonra ekip, gelecekteki iş ve ticareti destekleyecek dijital yasal anlaşmalar olan akıllı sözleşmeleri kontrol edecek bir bilgisayar katmanı oluşturacak. Buna ek olarak, Cardano, tek bir taraf tarafından kontrol edilmek yerine bir blockchain kullanarak çalışan merkezi olmayan uygulamalar veya dapps çalıştıracak.
Cardano’yu Benzersiz Kılan nedir?
Tüm blockchain teknolojileri arasından Cardano, araştırmaya dayalı bir yaklaşım ve bilimsel felsefeyle gelen ilk blockchain tabanlı platformdur. Cardano, basit bir beyaz sayfa yerine, yatırımcılarının keşfetmesi için bir dizi akademik sayfa sunmaktadır. Cardano’nun gelişiminin arkasındaki ekip, uzman araştırmacılar ve mühendislerle dolu küresel bir topluluktur.Cardano’nun arkasındaki ekip, bu eşsiz yaklaşımı tercih ettiler çünkü milyonlarca kullanıcı bundan yaralanacaksa, teknolojinin esnek, ölçeklenebilir ve güvenli olması gerektiğini biliyorlardı. Bu nedenle ekip, Cardano’yu ve Ada para birimini geliştirirken bankacılık veya havacılıkta kritik görev sistemine verilen önem kadar bilimsel zekaya önem verdi.Cardano’nun göze çarpan başka bir özelliği ise gizlilik ve düzenleme altında çalışırken düzenleyicilerin ve kullanıcıların ihtiyaçlarını dengeleyecek olması. Bu nedenle, Cardano, açık erişimi yoluyla finansal kapsamda iyileştirme yapılmasına olanak tanıyan yeni bir düzenlenmiş hesaplama türü sunar.
Ada Kripto Para Birimi Hakkına Bilmeniz Gerekenler Nelerdir?
Ada, Cardano’nun arkasındaki kripto para birimidir ve dijital fonları almak ve göndermek için kullanılır. Geliştiriciler, Ada gibi dijital paraların, paranın gelecekte nasıl olacağını gösterdiğini düşünüyor. Kriptografi sayesinde hızlı ve doğrudan aktarımların güvenli bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Ada’yı kullanabilmek için yatırımcılar, özellikle bu kripto para birimi için tasarlanmış hiyerarşik, belirleyici, çok yönlü ve güvenli bir cüzdan olan Daedalus cüzdanını kullanmalıdır. Cüzdanı kurmak çok kolay ve her şeyi görüntülemenizi ve hatta işlemleri aramanızı sağlar. Blockchainin durumuyla ilgili belirli bilgileri görüntülemek için bunu kullanabilirsiniz. Aynı zamanda şifrelenmiş harcama şifreleri ve ek güvenlik için özel anahtarlar ve soğuk depolama için kağıt sertifikalar şeklinde dışa aktarılabilme özelliği sunmaktadır. Ada’nın itfası, şifrelenmemiş veya şifrelenmiş itfa sertifikalarıyla yapılabilir ve kullanıcılar işlem güvencesi seviyesini yapılandırabilirler.
Nem Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Nem Nedir ve Yaratıcısı Kimdir?
NEM, 31 Mart 2015’te başlatılan eşler arası bir kripto para ve blockchain platformudur. Java’da yazılan ve bir C ++ versiyonu çalışma aşamasında olan NEM, geniş dağıtım modeli hedefini belirtmiş ve proof-of-importance (POI) algoritması, çok imzalı hesapları, şifrelenmiş mesajları ve Eigentrust++ itibar sistemi gibi pek çok yeni özelliği blockchain teknolojisine sunmuştur. NEM blockchain yazılımı, Japonya’daki ve uluslararası finans kuruluşları ve özel şirketler tarafından test edilen Mijin adı verilen bir ticari blockchainde kullanılmaktadır.NEM geliştiricileri takma adlıdır. NEM, Nxt’den esinlenen ve bir Bitcoin Talk forum kullanıcısı olan UtopianFuture tarafından başlatılmıştır. NEM’in başlangıç planı, bir NXT çatalı yaratmaktı ancak bu fikirden tamamen yeni bir kod tabanı oluşturmak için vazgeçildi. 19 Ocak 2014’ten itibaren Bitcointalk forumunda katılım için açık bir çağrı başladı. Çağrının amacı, sıfırdan bir topluluk odaklı kripto para birimi oluşturmaktı.Nisan 2016’da, Japonya’nın en büyük kripto para borsası Zaif’in operatörü olan Tech Bureau, yeni bir blockchain motoru için NEM ile bir ortaklık kurdu.26 Ocak 2018’de, Japon kripto para borsası Coincheck, yaklaşık 534 milyon dolar değerinde, 523 milyon NEM coininin kaybedilmesine neden olan büyük bir hackin kurbanı oldu. Hack sadece NEM’i içeriyordu. Güvenlik ihlali, Coincheck’in güçlü güvenlik önlemlerinin olmaması yüzünden gerçekleştiği için, NEM geliştirme ekibi mecburi çatallaşma yapmayı reddetti. Bunun yerine NEM, otomatik etiketleme sistemi oluşturuyor. Bu otomatik sistem parayı izleyecek ve kusurlu para transferi alan tüm hesapları etiketleyecek.
Nem, Bitcoinden Farkı Nedir?
NEM platformu ve onunla ilişkili Koin XEM, daha iyi bir blockchain oluşturmak için yola çıktı ve bu yolda kullanacakları iki anahtar strateji şunlardır:- Hasat Yapmak – XEM Tahsis Etmek ve Proof-of-importance
Nem, Hasat Yapmak Nedir?
Madenciliğe alternatif olan hasat, NEM’in blockchain bütünlüğünü korumaya yardımcı olmak için NEM tarafından XEM üretmek için tasarlanmış bir sistemdir. Birisi bir işlem gerçekleştirdiğinde, işlemi görmek ve doğrulamak için ilk bilgisayar, bu işlemi yakındaki kullanıcılara bildirerek bilgi kademesi oluşturur. Bu işleme “blok üretme” adı verilir. 10,000’den fazla XEM’e sahip birisi, NEM’de bir blok oluşturduğunda o bloğun işlem ücretlerini ödeme şeklinde alır.
Nem, XEM Tahsis Etmek ve Proof-of-importance Nedir?
Bitcoin ve diğer madencilikle elde edilen kripto para birimleri, proof-of-importance sistemini kullanır: Bilgisayarınız blockchainin işini yapar ve karşılığında coin kazanırsınız. Hasat söz konusu olduğunda, NEM, bunun yerine proof-of-importance sistemini kullanır.İmportance, NEM sistemine ne kadar yatırım yaptığınızın bir ölçüsüdür. Cüzdanınızdaki XEM varlıkları belirli bir süre sonra “tahsis edilmiş” hale gelir. 10.000 XEM tahsis ettiğinizde, yeni blok oluşturabilir ve bu blokta gerçekleşen tüm işlemler için işlem ücreti kazanabilirsiniz.
IOTA Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
IOTA Nedir ve Yaratıcısı Kimdir?
IOTA; kripto para birimi MIOTA olan ve Tangle adı verilen yönlü düz ağaçlar (DAG) teknolojisine dayanan bir dağıtılmış defter platformudur. David Sønstebø, Sergey Ivancheglo, Dominik Schiener ve Serguei Popov tarafından 2015’te kurulmuştur. IOTA’nın ana merkezi Berlin, Almanya’dadır ve IOTA Foundation tarafından işletilir. 2015 yılında IOTA, kitlesel fonlama ile 1,300’den fazla bitcoin topladı. 2017 yılında SatoshiPay, Bitcoin’in işlem ücretleri artınca bitcoin kullanımından IOTA kullanımına geçişini duyurdu.IOTA Foundation, çatışmalar sırasında ve sonrasında birbirini kaybeden aileleri bir araya getirmeye yardımcı olması adına IOTA teknolojisinin kullanılması için kayıp kişiler veritabanı REFUNITE ile ortaklık kurdu.
Katılımcıları Kimdir?
2017’den bu yana Cisco, Volkswagen, Microsoft, Huawei ve Samsung da dahil olmak üzere IOTA’nın pazarına otuzdan fazla şirket katıldı. Venture Beat, Aralık 2017’de Robert Bosch Venture Capital’in önemli miktarlarda IOTA coini tokeni aldığını bildirdi.Hollanda Haarlem şehri, sakinlerin, devlet kurumlarına girmek zorunda kalmadan resmi belgelerin orijinalliğini kanıtlamasını sağlayan bir kavram kanıtlama sistemi oluşturdu. Ocak 2018’de IOTA, piyasa değeri ile ilk on kripto para arasında yer almıştır.
IOTA ‘Tangle’ Nedir?
Ağ düğümü işlemlerini (gri değersiz, kırmızı çelişen değer, yeşil oybirliği değeri) gösteren IOTA tangle şeması.Tangle, oybirliği yoluyla ancak tipik blockchain olmadan düğüm işlemlerini doğrulamak için kullanılan IOTA’nın Nesnelerin İnterneti (IoT) adlı uygulamasının bir parçasıdır. Oybirliği işlemleri devam ederken bu eşzamansız ağ, çakışan işlemleri tamamlamaz. Her düğüm seçmesi serbest bir seçim algoritması çalıştırır; IOTA, Markov Chain Monte Carlo (MCMC) algoritmasını kullanmanızı önerir. IoT uygulaması, süreçlerin düzene sokulması için cihazlar üzerinde çalıştırılması önerilmiştir.IOTA, çekirdeğinde “Tangle” adı verilen yeni bir buluşu kullanan devrim niteliğinde, yeni nesil, kamuya açık dağıtılmış bir defterdir. Tangle, Yönlü Düz Ağaca dayalı yeni bir veri yapısıdır. Bu nedenle Blokları, Zinciri ve Madencisi yoktur. Bu yeni radikal yapısı nedeniyle, IOTA’da olaylar diğer Blockchain’lere kıyasla oldukça farklı çalışır. Bahsedilmesi gereken en önemli fark (DAG ve Blockchain farkları dışında) IOTA’nın fikir birliğine nasıl ulaştığı ve işlemlerin nasıl yapıldığıdır. Daha önce de belirtildiği gibi madenciler mevcut değildir. Bu yüzden, bir işlem yapmak isteyen ağdaki her katılımcının, geçmişteki iki işlemi onaylayarak, etkin bir şekilde ağın fikir birliğine katılması gerekir. Geçmişteki iki işlemin geçerliliğine ilişkin bu onaylama, tüm ağın onaylanan işlemlerin mevcut durumu üzerinde fikir birliğine varmasını ve yalnızca IOTA’da görülen çeşitli benzersiz özelliklerin kullanılmasını sağlar.IOTA, Makina Ekonomisi’nin tam olarak ortaya çıkıp istenen potansiyele ulaşması için eksik parçasıdır. IOTA’nın, tüm cihazlar arasında gerçek bir birlikte çalışabilirlik sağlayan Nesneler İnternetinin halka açık, izinsiz omurgası olmasını istiyoruz.
IOTA’yı Farklı Kılan Özellikler Nelerdir?
Ölçeklenebilirlik: IOTA, belirli aralıklarla onaylanacak işlemlerin sayısı sınırlandırılmadan işlemlerin paralel onaylanması sayesinde yüksek sayıda işlem verimi elde edebilir.İşlem Ücreti Yok: IOTA’nın işlem ücreti yoktur.Merkezsizleştirme: IOTA’nın madencisi yoktur. Bir işlem gerçekleştiren ağdaki her katılımcı, oybirliğine aktif olarak katılır. Bu nedenle, IOTA herhangi bir Blockchain’den daha merkezsizleştirilmiştir.Kuantum bağışıklığı: IOTA, Curl adı verilen, kuantum bağışıklığı olan yeni tasarlanmış bir üçlü hash fonksiyonu kullanır (Winternitz imzaları).
EOS Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
EOS Nedir ve Yaratıcısı Kimdir?
EOS projesi, Dan Larimer (hem Bitshares’in hem de Steemit’in kurucu ortağı) ve Brendan Bloomer tarafından yönetilen Block One adlı bir şirket tarafından geliştiriliyor. Her ikisi de kripto dünyasında ciddi bir deneyime sahip ve kendi projelerinin yanı sıra teknolojiyi bir bütün olarak destekleme konusunda aktif bir rol oynuyorlar.EOS ekibi, bu yılın başında sunulan yol haritası ile uyumlu bir şekilde hareket ediyor ve gelişimi üzerinde dur durak bilmeden çalışmaya devam ediyor. EOS Dawn 1.0 sürümü 14 Eylül 2017’de yayınlandı, Dawn 2.0 sürümü, 4 Aralık 2017’de kaynak izleme ve bloklar arası iletişim ile birlikte yayınlandı ve Dawn 3.0 sürümünün 2018’in baharında yayınlanması ve sistemin ilk resmi sürümü olması planlandı. EOS için parlak bir gelecek görüyorum ve gelişme sürecinde bu projeyi takip etmenizi öneririm. EOS, merkezi olmayan uygulamaların (dapps), Ethereum’un işlevine benzer bir şekilde geliştirilmesi için kullanılan bir blockchain platformudur. Dapps’in yararlanabileceği bir işletim sistemine benzer bir dizi hizmet ve işlev sağlayarak dapp geliştirme işlemini kolaylaştırır.EOS’un altında yatan fikir, çeşitli akıllı sözleşme teknolojilerinin en iyi özelliklerini ve vaatlerini (örneğin; Bitcoin’in güvenliği ve Ethereum’un hesaplama desteği); gündelik kullanıcıların blockchain ekonomisini güçlendirmesini sağlayacak, kullanılması kolay ve ölçeklendirilebilir bir platformda basit bir şekilde bir araya getirmektir.
EOS Nasıl Çalışır?
EOS vizyonu; geliştiricilere, girişimcilere ve kullanıcılara erişilebilir bir deneyim sunarken saniyede binlerce işlemin güvenli ve sorunsuz bir şekilde ölçeklendirilmesini sağlayacak bir blokchain platformu oluşturmaktır. Kullanıcı kimlik doğrulama, bulut depolama ve sunucu barındırma gibi hizmetler sağlayarak ağa odaklanan merkezi olmayan uygulamalar için işletim sistemi sağlamayı ve uygulamayı hedefliyor. EOS ağı, geliştiricilerin tam özellikli bir kimlik doğrulama sistemine girmelerini sağlayan uygulamalar için oluşturulmuş bir platformdur. Farklı erişim seviyeleri ve yerel olarak güvence altına alınan kullanıcı verileri ile tamamlanan kullanıcı hesapları, ağın bir özelliği olarak karşımıza çıkıyor. En yeni EOS güncellemeleri, hesaplar arasında paylaşılan veri tabanı erişimi ve kullanıcı verilerini blockchain üzerindeki yerel bir makineye kaydetme olanaklarını sunuyor.Kimliğinizi ispatlamak ve çalınmış bir hesabın erişimini geri kazanmak için çeşitli yöntemlerin yanı sıra çalınan hesapları kurtarma seçeneği de sistemin içerisinde mevcut. Sunucu barındırma ve bulut depolama da EOS sisteminin bir parçası. Bu demek oluyor ki; uygulama geliştiricileri, EOS sistemi tarafından sağlanan barındırma, bulut depolama ve indirme bant genişliği ile uygulama ve ağ ara yüzleri oluşturabilir ve görevlendirebilir. Bu, geliştiricilerin fikirlerini, depolama güvenliği ve bant genişliği sorunları olmadan gerçekleştirmesini sağlar.Geliştiriciler, doğrudan EOS üzerinden depolama ve bant genişliği için kullanım analizlerine erişebilecek ve seçtikleri seviyelere göre belirli uygulamalara sınırlamalar getirebilecekler. Bu hizmetler, EOS tokenlerini tutarak ödenir.
EOS’u Farklı Kılan Özellikler Nelerdir?
ÖlçeklendirmeEn yaygın blockchainler (Bitcoin ve Ethereum’u düşünün) “durum üzerinde oy birliği” kullanır. Bu, dolandırıcılığı önlemek ve işlemleri doğrulamak için ağdaki tüm bilgisayarların, blockchainin tamamının mevcut durumunu doğrulayabileceği anlamına gelir. Bu durumlarda blockchain, sistemin durumunun bir grafiğidir ve her yeni blok blockchaine eklendiğinde, ağdaki düğümler bloktaki her işlemi alır ve bu işlemlerle ilişkili her adresin durumunu günceller.Olaylar üzerinde oy birliği kullanılırken, odak durumda değil işlemlerdedir (veya sadece mesajlarda). Düğümler; herhangi bir zamanda ağın durumunu doğrulamak yerine, ağ durumunu takip etmek için şimdiye kadar gerçekleşen olay dizilerini doğrular. Sonuç olarak, yeniden başlatıldığında işlem geçmişini tamamen doğrulaması daha uzun zaman alan ancak çalışırken işlemleri çok daha yüksek verimlilikte işleyen bir sistem oluşur.Basitçe anlatmak gerekirse EOS ağı, tek bir makinede, saniyede bir milyon mesaj veya işleme kadar ölçeklendirilebilir; teorik olarak, birden fazla makine arasında paralel olarak sonsuz sayıda ölçeklendirme mümkündür.Ücretsiz KullanımEOS platformunda oluşturulan bir uygulama tarafından, son kullanıcıların blockchainde mesaj gönderip görev yapmaları için mikro ödeme TALEP EDİLMEZ işlem ücretlerinin (son derece düşük olan) nasıl ödeneceğini belirlemek bireysel uygulama geliştiricilerine bırakılmıştır. Bu, şirketlerin kendi para kazanma stratejilerini oluşturmak ve kullanıcılarına hizmetlerini ücretli veya ücretsiz sunmakta özgür olduğu anlamına gelmektedir.ÖzelliklerEOS sistemi, hangi işlemlerin onaylandığı, bir uygulamanın doğru çalışıp çalışmadığı ve EOS sistemine ve bireysel uygulamaların kaynak koduna yapılan değişiklikler üzerine oy kullanabilen blok üreticilerine dayanan bir yönetim modeli sağlamaktadır. Bu, topluluğun demokratik ve güvenli bir şekilde yükseltebilmesi, alçaltabilmesi ve hataları düzeltebilmesi anlamına gelir.EOS sistemi, her bloğu (şu anda her 3 saniyede bir üretilmekte ve 0,5 saniyede test edilmektedir), ardışık olarak gerçekleştirilen “döngülere” yapılandırarak gecikmeyi azaltmakta ve performansı en üst düzeye çıkarmaktadır. Döngüler, döngüler içinde paralel çalışan “iplikler” halinde yapılandırılır. Bu, mesajların ve işlemlerin, tek blok içinde ve bloklar arasında gönderilmesini ve yanıtlanmasını sağlar ve teorik alt sınırı, yanıt süresinden ağ üzerindeki mesajın iletim süresine kadar indirir.
QTUM Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
QTUM Nedir ve Yaratıcısı Kimdir?
Proje, Singapur merkezli Qtum Vakfı tarafından geliştiriliyor ve CEO’su Patrick Dai. En büyük coin sahiplerinin, arzın yüzde 90’ını elinde tuttuğu düşünülüyor.Qtum, gerçek dünya ve blockchain dünyası olarak görülen Bitcoin ve Ethereum toplulukları arasında bir köprü olmayı amaçlayan küresel bir projedir. Bu nedenle, Qtum ekibinin hem Bitcoin ve Ethereum topluluklarından hem de Baidu, Alibaba, Tencent, NASDAQ ve benzeri geleneksel şirketlerden oluşması mantıklıdır.Qtum Projesi, geleneksel risk sermayedarları ve Çin’in en büyük teknoloji şirketlerinden bazılarının yöneticileri gibi önemli blockchain oyuncuları desteklenmekten gurur duyuyor.
QTUM Nasıl Çalışır?
İnsanların, ilk bakışta pek az anlam ifade eden veya hiç anlam ifade etmeyen projeleri görmezden gelmesinin birçok nedeni vardır. Ne de olsa, bu günlerde her blockchain tabanlı konseptin kendi kripto para birimi var. Bu büyüme oldukça muazzam olsa da çizgileri biraz bulanıklaştırıyor gibi görünüyor ancak, yakından bakacak olursanız keşfedebileceğiniz ince farklar mevcut.Çok özel bir pazarı hedef aldığı için Qtum, iş odaklı herhangi bir blockchain projesi gibi değil. Bunun sonucunda proje, etkileyici bir şekilde 3,65 milyar doların üzerinde bir değere sahip.Qtum ekibi, esas olarak şirketlerin merkezi olmayan uygulama oluşturmalarına yardımcı olmaya odaklanmaktadır. Özellikle mobil cihazlara uygulanabilecek çözümler üretmek istiyorlar. Bu uygulamaların tümünün, mevcut blockchain ekosistemleriyle de uyumlu olması gerekiyor. Kulağa fazlasıyla büyük bir iddiaymış gibi gelebilir ancak, ekip bu vizyonu gerçekleştirmek için çok çalışıyor. Blockchain teknolojisiyle keşfetmek için iş odaklı çok fazla olanak mevcut.Güven gerektirmeyen bir merkezi olmayan uygulama oluşturmak, göründüğünden daha zor bir iş. Bir şeyin merkezsizleştirilmesi, onu hükmen güvenilmez yapmaz. Qtum, Ethereum Sanal Makinesinin biraz değiştirilmiş haliyle birleştirilmiş bir Bitcoin Core altyapısını kullanıyor. Sonuç olarak işletmeler; Bitcoin blockchaininin güvenilirliğini ve Ethereum’un akıllı sözleşme teknolojisi ve diğer teknik özelliklerini harmanlıyor. Temel odak ise istikrar, birlikte çalışabilirlik ve modülerliktir.Dahası, Qtum ile oluşturulan merkezi olmayan uygulamalar, büyük blockchain ekosistemlerle uyumlu olacak şekilde tasarlanır. Daha fazla blockchainin birlikte çalışmasına ve ekosistemi bir bütün olarak güçlendirmesine ihtiyacımız olduğu için bu bile tek başına ileriye doğru atılan büyük bir adımdır. Ayrıca bu uygulamalar, mobil cihazlar ve Nesnelerin İnterneti cihazları için yerel desteğe sahiptir. Siz bu yazıyı okuduğunuz sırada bile mobil ve Nesnelerin İnterneti büyük bir yükseliş yaşıyor ve bu hızla, bu endüstrilerde blockchain tabanlı çözümlerin kullanımı kaçınılmaz olmaya başladı.
